Federal Reserve kriz öncesi 2002-06 dönemi arasında resesyon endişeleri sebebiyle gevşek para politikası uygulamıştı. Havasını buradan alan petrol balonu da şiştikçe şişmişti. Daha sonra hepimizin malumu kriz çıktı, şişen balonlar bir bir söndü. Peki krizin reçetesi neydi? FED'in likitide saçması. Quantitive Easing 1 ve 2 programlarıyla tahvil alımı yapan FED bilançosunu 3 trilyon dolara yükseltti. Yine emtia fiyatlarının uçuşa geçtiğine tanık olduk, bu kez senaryonun yıldızı altındı.
Princeton ekonomisti Alan Blinder (eski FED ikinci başkanı), Bloomberg'e verdiği demeçte üçüncü Quantitive Easing programının gerekliliğinden bahsediyor [#]. ABD'de istihdamın yükselmesi için daha fazla teşvik paketinin olması şart, bunun yolu da FED'in gevşek politikalarını sürdürmesinden geçiyor. Yani Bernanke balona daha fazla üflemeli ki istihdam artsın. Bu doğrultuda FED'den gelen sinyallerin Alan Blinder'ı üzeceğini söyleyelim.
Bu politikalarla ilgili ortaya çıkan diğer bir enteresan nokta ise, 2001 Krizinde Türkiye'nin sıkı ekonomi politika gütmesini destekleyen, hatta bu bunu empoze eden IMF'in bugün ABD'deki krizde Türkiye'de alınmasını istediği önlemler tam zıddı olan politikaları izlemesi.
Kısa vadede gerçekleşirse sürpriz olur ama QE3 orta vadede o kadar da uzak bir ihtimal değil. Varsayalım FED böyle bir planı açıkladı. İşte o zaman enflasyonla mücadele eden gelişmekte olan ülkeler açısından nasıl bir senaryo oluşacağını merak ediyorum.
No comments:
Post a Comment