Son zamanlarda dolar kuru önemli bir düşüş eğilimi göstermekte ki pekçok ekonomist tarafından gerçeklenmesi bekleniyordu. Dolardaki bu düşüşü en izleyenlerden biri de Amerikan Merkez Bankası olsa gerek. Günümüzde bürokratların karar alma şekilleri epey değişti. Alacakları kararla ilgili makaleleri gazeteler tarafından birkaç günde yayınlanıyor. Son olarak yayınlanan Ben Bernanke makalesi de ABD'de olacakları gözler önüne seriyor şimdiden.
ABD'de faiz oranı sıfıra yaklaşmış durumda. FED'in bundan sonraki amacı piyasadaki doları çekmek olacak. Bunun için ABD Hazinesi'nin tahvil çıkarıp piyasadaki likitideyi çekmesi ve bunu FED'e yatırması, FED'in bankalarda yatan para için "mevduat sertifikası" çıkarması gii uygulamaların yürürlüğe girmesi mümkün. FED'in alacağı kararlar elbetteki önümüzdeki dönemde epey belirleyici niteliğe sahip olacak.
Bu arada Türkiye'de de dolardaki yumuşamadan dolayı faizler aşağılara çekilmeye başladı. Düşük faiz her zaman yatırımları destekler ve bunla birlikte istihdam ile üretim artışını sağlar, ayrıca yurt dışından gelecek spekülatif sermayeyi de engeller, hatta belki de sıcak para girişi yaşanmaz. Faizlerin düşmesi doğal olarka Türk Lirasının da değerini düşüreceği gibi ihracatçıya da nefes aldırabilir. Gelişmeleri her birlikte izleyeceğiz.
Bu arada dünyada durum pek de iyi değil, Çin ve Hindistan'da devlet tahvilleri hiç kabul görmüyor neredeyse. Dolardaki düşüş sırasıyla dünyanın en büyük mal ve hizmet ihracatçısı bu iki ülkeyi de zor durumda bırakıyor tabi ancak orta vadede krizden en çok bu iki ülkenin fırsatlar yaratarak çıkacağını düşünmekteyim.
Bu arada şirketlerden de bahsetmek lazım. Ard arda kötü bilançolar gelmeye başladı. Microsoft, Amazon.Com beklentilerin altındaydı. Krizi fırsata dönüştürmede en başarılı şekilde görülen teknoloji ve bilişim şirketlerinin açıkladıkları bilançolar durumun hiç de öyle olmadığını gösterir gibi. Bu arada ilginç bir son dakika haberi; Porsche CEO'sunu kovdu.
ABD'de faiz oranı sıfıra yaklaşmış durumda. FED'in bundan sonraki amacı piyasadaki doları çekmek olacak. Bunun için ABD Hazinesi'nin tahvil çıkarıp piyasadaki likitideyi çekmesi ve bunu FED'e yatırması, FED'in bankalarda yatan para için "mevduat sertifikası" çıkarması gii uygulamaların yürürlüğe girmesi mümkün. FED'in alacağı kararlar elbetteki önümüzdeki dönemde epey belirleyici niteliğe sahip olacak.
Bu arada Türkiye'de de dolardaki yumuşamadan dolayı faizler aşağılara çekilmeye başladı. Düşük faiz her zaman yatırımları destekler ve bunla birlikte istihdam ile üretim artışını sağlar, ayrıca yurt dışından gelecek spekülatif sermayeyi de engeller, hatta belki de sıcak para girişi yaşanmaz. Faizlerin düşmesi doğal olarka Türk Lirasının da değerini düşüreceği gibi ihracatçıya da nefes aldırabilir. Gelişmeleri her birlikte izleyeceğiz.
Bu arada dünyada durum pek de iyi değil, Çin ve Hindistan'da devlet tahvilleri hiç kabul görmüyor neredeyse. Dolardaki düşüş sırasıyla dünyanın en büyük mal ve hizmet ihracatçısı bu iki ülkeyi de zor durumda bırakıyor tabi ancak orta vadede krizden en çok bu iki ülkenin fırsatlar yaratarak çıkacağını düşünmekteyim.
Bu arada şirketlerden de bahsetmek lazım. Ard arda kötü bilançolar gelmeye başladı. Microsoft, Amazon.Com beklentilerin altındaydı. Krizi fırsata dönüştürmede en başarılı şekilde görülen teknoloji ve bilişim şirketlerinin açıkladıkları bilançolar durumun hiç de öyle olmadığını gösterir gibi. Bu arada ilginç bir son dakika haberi; Porsche CEO'sunu kovdu.
No comments:
Post a Comment