Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz yaptıtğı toplantıda 2009 ile ilgili enflasyon hedeflemelerini anlattı. Yılmaz, enflasyonun yüzde 70 olasılıkla, 2009 yılı sonunda orta noktası %6,8 olmak üzere, %5,4 ile %8,2 aralığında gerçekleşmesinin beklendiğini bildirdi.
Pekçok yazara göre bunlar olumlu bakılmış tablolar. Şunu belirtmek gerekir ki küresel ekonomik krize rağmen gelişmekte olan ülkelerde büyüme 2009 yılında da devam edecek ancak dünya ekonomisinin yarısından fazlasını oluştur ABD, AB ve Japonya'nın durumu bütün dünya için hala büyük tehdit. ABD ve AB'de 2009 yılı için %1,5-%2 arasında küçülmeler beklenirken 2010 yılında çok ufak büyüme rakamları öngörülüyor (%0,5i geçmiyor bu oranlar), özellikle de Euro bölgesi büyük tehdit altında. Zaten geçmişten bugüne sürece dönüp baktığımızda AB'nin kendi iç yavaşlamasını nötralize edebilmek için gelişime açık Doğu blok ülkelerini de kendi içine katarak üye sayısını 25'e çıkardığını söyleyebiliyoruz. Japonya'da durum çok daha kötü, iki yılda da küçülme yaşayacaklar! Bu durumda gelişmekte olan ülkelerin performanslarını dünya ekonomisi için çok daha büyük önem arz eder konuma geliyor.
Bütün dünyada iç sektörleri canlandırabilmek için sürdürülen faaliyetler de devam ediyor. Otomtov sektörünün canlanması için bizde de vergi indirimleri yapıldı, az önce de (28 Ocak sabahı yazıyorum bu yazıyı) benzer bir haber İngiltere'den geldi. En çok toplu işten çıkarmaların yaşandığı otomoiv ve yan sanayileri için önemli bir adım atıldı ama ne kadar yararı olup olmayacağını zaman ve konjonktür belirleyecek. Halkın durumunu sorarsanız ise enflasyon rakamları kimsenin umrunda değil, herkes işini kaybetmeyip evine aş götürebilmenin derdinde.
Pekçok yazara göre bunlar olumlu bakılmış tablolar. Şunu belirtmek gerekir ki küresel ekonomik krize rağmen gelişmekte olan ülkelerde büyüme 2009 yılında da devam edecek ancak dünya ekonomisinin yarısından fazlasını oluştur ABD, AB ve Japonya'nın durumu bütün dünya için hala büyük tehdit. ABD ve AB'de 2009 yılı için %1,5-%2 arasında küçülmeler beklenirken 2010 yılında çok ufak büyüme rakamları öngörülüyor (%0,5i geçmiyor bu oranlar), özellikle de Euro bölgesi büyük tehdit altında. Zaten geçmişten bugüne sürece dönüp baktığımızda AB'nin kendi iç yavaşlamasını nötralize edebilmek için gelişime açık Doğu blok ülkelerini de kendi içine katarak üye sayısını 25'e çıkardığını söyleyebiliyoruz. Japonya'da durum çok daha kötü, iki yılda da küçülme yaşayacaklar! Bu durumda gelişmekte olan ülkelerin performanslarını dünya ekonomisi için çok daha büyük önem arz eder konuma geliyor.
Bütün dünyada iç sektörleri canlandırabilmek için sürdürülen faaliyetler de devam ediyor. Otomtov sektörünün canlanması için bizde de vergi indirimleri yapıldı, az önce de (28 Ocak sabahı yazıyorum bu yazıyı) benzer bir haber İngiltere'den geldi. En çok toplu işten çıkarmaların yaşandığı otomoiv ve yan sanayileri için önemli bir adım atıldı ama ne kadar yararı olup olmayacağını zaman ve konjonktür belirleyecek. Halkın durumunu sorarsanız ise enflasyon rakamları kimsenin umrunda değil, herkes işini kaybetmeyip evine aş götürebilmenin derdinde.
No comments:
Post a Comment